96
اَللّٰهُمَّ إِنّ۪ي ظَلَمْتُ نَفْس۪ي ظُلْمًا كَث۪يرًا ، وَلَا يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلَّا أَنْتَ ، فَاغْفِرْ ل۪ي مَغْفِرَةً مِنْ عِنْدِكَ ، وَارْحَمْن۪ي ، إِنَّكَ أَنْتَ الْغَفُورُ الرَّح۪يمْ
Allahümme innî zalemtu nefsî zulmen kesîran ve lâ yağfiru’z zünûbe illâ ente feğfirlî mağfiraten min ‘indike, verhamnî inneke entel ğafûrur rahim.
Allah’ım! Şüphesiz ben nefsime çok zulmettim, günahları bağışlayacak olan yalnız Sensin. Öyleyse katından bir af ile beni bağışla. Bana merhamet et, çünkü bağışlaması ve rahmeti çok olan sadece Sensin.
Buhârî (Ezan 149)